Nisan 10, 2011

döküldüm..

meraba.
türk dil yazım kurallarına dikkat edemiycem baştan belirtiyim.hiç halim yok.
depresyona girdim resmi açıklamayı yapıyorum.çok didindim ama beceremedim.bu lanet boktan kaçamıyorum.teşhisi nasıl koyduğuma gelince durmadan umutsuz cümleler,karamsarlık,insanlardan kaçmak,eve kapanma,duygusal açlığa bağlı yeme bozukluğu,umutsuzluk,olup olmadık sinir harpleri gibi gibi.uzatmanın ne anlamı var.
ergenlik zamanlarımda çok korkardım depresyona girmekten çünkü tipiktir her ergen depresiftir.ben olmamalıyım diye direndiğimi hatırlarım.bu iğrenç şehire geri döndüğümden beri de şu muameleden sıkılmıştım; ay yazık boş boş oturuyo arkadaş da yok okulda bitti ay yazık yaaa muamelesinden tiksindim.ay sen şimdi depresyonada girersin bakışından kaçtım ama içine düştüm sanırım.rahatsız mısın derseniz? bilmiyorum henüz karar vermedim.işime geliyo sanırım.korkak biri olduğumu düşünüyorum.atılım yapmaktan korkuyorum.bunun için bu durum bana zevk veriyor olabilir.
çok fazla düşünüyorum çok fazla.çok yoruyorum kendimi.yıpratıyorum demeliyim yorgunluk bazılarına ayıp kaçabilir.durmadan kendini kötülemek aşağılamak gibi.bu yüzdende bi başarı elde edemiyor olabilirim.
öğrencilik yıllarıma her mezun gibi dönmeyi çok istiyorum elbette.o rahatlığı kalan ömrümün bi bölümünde daha yaşayabilirmiyim bilmiyorum.
oldum olası takdir edilmek imrenilmek istemişimdir.onun eksikliğide beni bu duruma düşürdü.ilgi görmek beni kendime getirir aslında.ama ilgi yoksunluğu bu durumda bıraktı beni.
ne işim ne param ne mutlu bi ilişkim ...hiç biri yok. evet bir sevgilim var ama herşey yolunda dersem büyük yalancı olurum.çıkar yol aramak? beyin patlar mı? benim beynimin damarları sık sık zorlanıyor da..
beni yargılayan onca insanın arasında yaşamaktayım.savunmaları benim iyiliğimi düşünmeleri beni sevmeleri imiş. ben kırılıyorum,üzülüyorum anladınız mı? kendime daha çok yükleniyorum.kimseye sözüm geçmiyor artık benden küçük üniversite öğrencileri bile beni paylayabiliyor. üzülüyorum diyorum! ben sandığınız o gerzekler gibi bunları söylediğinizde gaza gelecek karakterde biri değilim. yardım etmek bu değildir! 
sizin bende yarattığınız etkiyle bende başkalarını paylıyorum ve bu böyle gidiyor. bazen yarın ölebilirim diyorum.tüm bunlar bi anda bitebilir. neden bu kadar üzüyorum kendimi diyorum ama yarın oluyor ve ölmüyorum.böyle nasıl yaşanır ki? 
bi kasaba küçük dağ evi yaşantısı vs. bu hayallerle ayakta durduğumu söyleyebilirim.birgün yapıcam!
benim neye ihtiyacım var bilmiyorum.baskı altında hissediyorum kendimi. benim statümde olan hiç değilse bana yakın olan insanların "şanslı insanların" hayatlarına bakıyorum daha da eziyorum kendimi. ben neden bu boku beceremiyorum diyorum. 
abuk bi işe girmeye utanıyorum çünkü ben zamanında akademik statüye layık görüldüm ben sempozyumlarda sunumlar yapacaktım ben mesleğimi yapacaktım o gömleği giymiştim.şimdi gidip bi mağazada çalışmayı yediremiyorum kendime rezil olmaktan korkuyorum. her anlamda yetersiz görüyorum kendimi.cesaretimi özgüvenimi yitirdim.lütfen bana şunu sormayın e senin bir sevgilin var o seni ayakta tutmuyor mu destek olmuyor mu demeyin.lütfen.artık bu soruyu yanıtlamak istemiyorum.kimse bana onu sorsun istemiyorum.sorulduğunda tek söyleyebildiğim şey "ben onu seviyorum" oluyor.başka bişey demek açıklama yapmak istemiyorum.yorgunum.bu durum bizim suçumuz mu? evet bizim suçumuz ama aynı zamanda büyük ölçüde sistemin suçu ülkenin suçu ailenin suçu sosyal çevrenin suçu.bir suçlu aramanın anlamı da yok zaten.
biz seviyoruz sadece birbirimizi.düşündüğüm şey şu; yeterince sevmiyor muyuz acaba ki birbirimiz için birşeyler yapmıyoruz hala! ?