Eylül 29, 2010

tipik kadın..

Karnım acıkınca gözüm ne diyet görür ne bişey! Amacımdan saparım. Hep aynı cümle dolanır ağzımda "amaaaaaan başlarım haa,bananee.." derim. Yemek yendikten hemen sonra ise "naptım ben yaaa, ne gerek vardı şimdi bu kadar yemeye,noldu şimdi başım göğe mi erdi" derim.Bu sebeptendir ki, her daim diyet yaparım ama bir türlü kilo veremem.Diyet yapmamın nedeni ben değilim.Benim dışımda herkes..Toplumda zayıf kadın güzel kadındır yargısı bulunduğundan bende kadınsal hormonlarımdan ötürü güzel olmak istediğimden diyet yaparım.Devrik cümle,aynı zamanda saçma cümle ama idare edin ben anlatmak istediğimi anlattım işte.


Erkek cinside sağolsun diyet yapan kadından hiç haz etmez fakat yanındaki kadının da iyi görünmesini ister. Çelişki!! Kadınlar adına konuşuyorum biz bu çelişkiye alışığız.Sorun yok.


Spor yapın derler her zaman.Olur, gel sen yap.Yürüyün diyolar mesela tamam bir hafta yürüdüm iki hafta yürüdüm üçüncü hafta aksilik oldu bıraktım çat o kilolar bana iki misli dönüyor.Onu napıcaz? Sebze yiyin bol bol.Arkadaş biz toplum olarak sebze sevmeyiz ki.Nerde köfte pilav patates kızartması var orası türk ailesinin ikamet adresidir.Şeker-tuz kullanmayın.Bak şimdi şekersiz çay içilmezki ayrıca hangimiz kolaya hayır deriz?Tuz hele başlı başına..Tuzsuz yemeğin tadı olmaz birkere.

Göründüğü üzere bende bol bol bahane var. Asıl söylemek istediğime geleyim. Katil tv programları beni katlediyor aslında. Örnekse, kilolarımla gayet mesut yaşarken bir dizi yada filmde bir baş karakter çıkageliyor, tığ gibi, giydikleri yakışmış, erkek karakter kendisine hasta olmuş,mutlu ve mesutlar..Orda işte beyin kendini o tv insanıyla kıyaslamaya başlıyor.Bayan tığ, zayıflığı ile 1-0 önde zaten, giyimi kuşamı,saçı başı derken maçı kaybediyorum.Kendime bakıyorum üzerimde rengi solmuş bir tşört ve saçma bir şort ile günlerimi sürdürüyorum. Tırnaklarımı yiyecek dünyasına dahil ettiğimdendir oje sürecek alan kalmamış,saçım temizliğine temiz olmasına rağmen her saç telim özerk cumhuriyetler kurmuş kendisine ve yüzümün rengi sanırım beyaza dönük sarı..İğrenç halde kendimi görünce maçı kaybetmenin verdiği hırsla kararlar alıyorum.Diyete başlıyorum,kuaföre gidip saçlarıma şekil verdiriyorum,tırnaklarımı uzatıyorum ve alışveriş listesi. Bir hışımla kendimi odama attım ve liste yapmaya başladım. Mağazalarda mevsimlik ne varsa alınması lazımdı! Bu hırsım vakit ilerledikçe kendini açlığa çevirdi ve sonuç; " naptım ben yaa ne gerek vardı bu kadar yemeye...."



Bu yazıyı okuyup beni 150 kilo sananlara sesleniyorum.Elbette değilim.Hatta abartı unsurunu günlük hayatıma da taşıdığımdan çevremden uyarı alırım.Aşırı kilolu değilim ama yolunda ilerlediğim doğru.Briget Jones yolunda gidiyor gibiyim.İştahım onun kadar açık.


Tv programlarının beni soktuğu bunalımlar bini aştı. Yeter.Şuandan itibaren diyetteyim.


P.S. / Annem bugün muzlu pasta ve peynirli poğaça yaptı.Mutfakta pusu kurmuş bekliyorlar."amaaaaan başlarım haaa,bananee"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder